14 Eylül 2008 Pazar

Tam Yol İleri Geliyoruz Gari


Basketbol Milli takımımız 4'te 4 yaparak bizleri şaşırttı dersek abartmış olmayız , hazırlık maçlarında alınan sonuçlar , kadro yapısı ve Tanjevic'in her saniye rotasyon denemelerini düşününce üst düzeye yaklaşamayacağımızı düşünüyorduk.

Fakat Tanjevic bizleri de yanıltarak iyi bir harmanlama yapmış ve Milli basketbol takımımız neredeyse bir makina düzeyinde oynuyor , bu düzenin içinde Ömer Aşık ve Onan'da olsaydı şu an olduğumuzdan daha kuvvetli olabilirdik.

Özellikle Fransa ile oynanan maçta gerçekten mest olduk desek abartmış olmayız çünkü son sekiz senedir bu türlü oyunu neredeyse hiç görememiştik. İlk zamanlarda Nowitzki örneği verip yanındaki isimlerin katkı yapamadığını söylemiş ve Almanya'nın dibe vurmasının nedeninin bu olduğunu belirtmiştik.

Fakat bizim için durum farklı oldu veya olması gereken gerçekleşti Hidayet'in yanında yer alan isimler müthiş katkılar yaparak Milli yıldızımız üzerinde ki yükü hafiflettiler ve kendileri de ön plana çıktılar. Yalnız bu ön plana çıkma takım oyunu içerisinde oldu bu çok çok önemli bir husus.

Ersan , Kerem Gönlüm ve Tunçeri özellikle de Ender inanılmaz oynuyorlar Ender'in aşama göstermesi çok şaşırtıcı gerçekten bu zamana kadar bunun parıltılarını fazla görememiştik. Bu oyuncuların iyi performans göstermesinde Tanjevic'in de zamanında müdahalelerinin payı var eskisi gibi bir düzensizlik içinde rotasyona gitmiyor o da kafasını toparlamış ve bu işe konsantre durumda.

Zaten Tanjevic bu tür takımları seviyor tek yıldız isim ve genç oyuncular , takımda bir sürü etiketli isimler olunca onlarla geçinemiyor , anlaşamıyor. Japonya'da ki Dünya Şampiyonası'nda genç takımımız ile iyi basketbol oynayıp oldukça da başarılı olmuştuk.

Yalnız hücumda biraz daha hareketli olup , kısa süreli sayı krizlerine girmezsek çok daha iyi durumda olacağız tabi hücumda Fatih ile başlayınca hücum gücü sınırlı olduğu için dört kişi ile hücum etmek zorunda kalıyoruz ve Fatih sete set hücumda tam bir saatli bomba.

Hücumda olan açığı Oğuz Savaş ile kapatabiliyoruz ama uzun rotasyonumuz oldukça dar olduğu için belli bir süre sonra onunda gardı düşüyor ama hücum anlamında gerçekten sürükleyici bir isim. Burada Ersan İlyasova'nın rolü önemli çünkü aldığı ribaund ve yaptığı bloklar sete set hücumda rakibin kafasına acabaları getiriyor ve diğer uzunlarımızı da rahatlatıyor , Fransa maçında oynadığı oyun ve ortaya koyduğu performans derslik nitelikteydi.

Ortayı kapatmakta bazen sorunlar yaşayabiliyoruz bunu da çözmemiz gerekli rakip içeri sızarak kolay sayılar bulabiliyor , topu her zamankinden hızlı getiriyoruz ama biraz daha hareketli olmalıyız . Dünya basketbolunda artık bütün takımlar yarı sahayı çabuk geçerek hücuma başlıyorlar , bu durum biz de biraz kronik ama değişeceğini umalım.

Her maçta değişik bir isim çıkıp takımı sırtlıyor ve bizim için de seyretmesi zevkli oluyor , istekli ve arzulu bir Milli takım olunca da insanın tribünden sahaya inip '' Ben de oynayabilir miyim? '' diyesi geliyor. İnşallah böyle devam eder ve bozulmayız , mağlubiyetler fazla önemli değil yeter ki bu yolda adımlar atmayı kesmeyelim.

Hiç yorum yok: