17 Eylül 2008 Çarşamba

Fenerbahçe Defansında Maden Arama Çalışmaları


Dragao'da ilk 15 dakika içinde iki farklı geriye düşmek olacabilecek en kötü senaryoydu , hem de bu kadar eksikle sahaya çıkmışken bu durumun ortaya çıkması faciayı da beraberinde getirdi.

Şunu açık şekilde gördük ki Fenerbahçe takımı ne durumda olursa olsun hücum futbolu oynamalı çünkü bu tarzda oynadığı zaman rakip kalede etkili ve pozisyonlar buluyor. Fenerbahçe ne zaman sahada ceza sahası olduğunu hatırladı işte o saniye de tehlikeler ardı ardına geldi.

Biraz şans olsa ya da küçük ayrıntılar sarı lacivertlilerin lehine olsa bu maçtan en kötü bir puanla dönülebilirdi. Fenerbahçe'nin eksikleri de olsa bir geleneği oluşmaya başlıyor , hücumj yaparken rakiplerini çok aciz hallere düşürüyor.

Sarı lacivertliler bu kadar eksik durumda olmasa bir Semih ve Edu olsa bu maçın seyri çok başka olurdu , Porto takımı öyle aman aman bir futbolda oynamadı sadece bireysel hatalardan buldukları goller ile skor avantajını elde ettiler.

Öyle defans hataları oldu ki gerçekten inanılmaz , sezon başlamadan önce Fenerbahçe'nin yanlış transfer politikasından bahsetmiştik , bu maçta önceden yapılan yanlışlar suratımıza duvar gibi çarptı. Rakiplerin defans yedekleri Emre Aşık ve Güngör , Toraman ve Zan hatta hatta Giray ise senin defansa alternatif oluşturacak oyuncuların Yasin ve Can olmaz , olmamalı.

Bizim ülke futbolumuzda da sorun var tabi Anorthosis veya Cluj deplasmanda çatır çatır top oynuyor , sahaya iyi yayılıyor ve alabildiğinde sağlam defans yapıyor , bulduğunu affetmeden atıyor. Önemli deplasman maçlarında çok bocalıyoruz mesela geçen sene Beşiktaş devler liginde oynadığı deplasman maçlarında puan alamadı keza Galatasaray en son önemli bir maç olan Nantes maçından beri deplasmanda kazandığı maç yok neredeyse kıytırık Panionios ve Belupo maçlarını ölçüye alıyorsak başka.

Fenerbahçe bunu biraz kırıyordu sanki ama Porto ile bu seri de bozulmak zorunda kaldı , sırasıyla Anderlecht deplasmanından galibiyet alınmış , CSKA ve PSV ile berabere kalmış ve Chelsea ile İnter'e mağlup olmuştu. İşte olması gereken tablo da buydu iki büyük takıma deplasman da maç vermesi gayet doğal ama diğer takımlar karşısında yenilmemesi gayet önemli bir adımdı.

Şu Porto maçından puansız ayrılmak gerçekten çok acı , rakibin en önemli silahları yok ve karşında ki rakip eski gücünün neredeyse yarısında. Burada Aragones içinde bir şeyler söylemek lazım Josico sakat olmasa onu milli takıma çağıracaktım diyor ama maça formsuz Selçuk ile başlıyor. Emre'yi sağ taraf oynatarak Kallisel denemeler yapıyor , hadi Kazım'a ceza vermek isitiyorsun bari Burak orada oynasın Emre'de kendi yerine geçsin.

Önder Turacı'da Yasin'e tercih edilmiyorsa bilemiyorum bu duruma ne demek lazım , bu kadar hata yanlışı bir arada yapmak epey maharet ister. Maçın en istekli oyuncusu Guizaydı çırpındı durdu , hakettiği golü de ağlara gönderdi.

Bu mağlubiyetle Fenerbahçe'nin en önemli rakibi Dinamo Kiev oldu , çünkü Kiev'de geçen sezon rezil olmanın yaralarını sarmaya çalışıyor ve çok agresif devler liginde bir şeyler yapmanın peşinde , bir de Kiev'de oynanacak maçın kışın en kötü zamanına denk gelmesi Fenerbahçe için kalan maçların önemini oldukça net anlatıyor.

Hiç yorum yok: