12 Eylül 2008 Cuma
Taçsız Kral Metin Oktay
Türk sporunun unutulmaz isimlerinden Metin Oktay'ın yarın ölüm yıldönümü , 91 yılında geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybeden Metin Oktay sabah saatlerinde kabri başında anılacak.
Ruhu şad olsun...
Eşim ve ailesinin sürekli baskısındaydım . Evliliğimin ilk günlerinde topu bırak diye diretmişlerdi.
Gülüp geçmiştim bu komik sözlere. Ben nasıl aç susuz yaşardım ki? Futbol benim dünyamdı. Topu bırak emri yerine gelmeyince bu defa daha komedi bir teklifle karşılaştım ' Galatasaray'ı bırak İzmir'e dön...' diye diretiyorlardı.
Galatasaray'ı bırakacağım ha? Allah korusun! Allah yazdıysa bozsun! Galatasaray benim dünyam, Galatasaray benim yuvam. Nasıl bırakırım Galatasaray'ı? Evet İzmir'i eşim kadar severim ama benim bir de sevdiğim Galatasaray'ım var.
O aralar bizim Rusya seyahatimiz vardı. Eşim Oya, kafasındaki acı planı İzmir' de uygulamaya koymuş. Benim adımı ve imzamı kullanarak, beden terbiyesi genel müdürlüğüne bir mektup götürmüş...
Gazetecilere de ' Metin Galatasaray'da satışa çıkarılmasını istedi ' demiş... Aman yarabbim... Böylesi görülmüş şey değildi. İzmir bölge müdürü mektubu almış ve 'peki efendim' demiş. 'mektubu hemen Ankara'ya yolluyorum...'
Bu mektubu ciddi zanneden Galatasaraylıları bir telaş almış. Ben Rusya'da iken bir yardım kampanyası açılmış. Amaç para toplayıp benim Galatasaray'da kalmamı sağlamak. Bunu duyunca Oya İzmir'den feryadı basmış ' Metin 500 bin liraya bile Galatasaray'da kalmayacak.'
Haber bana ulaştırılınca, gazetecilere bir açıklama yapmak zorunda kaldım ve şu mesajı ilettim : ' Galatasaray'da kalmaya ailece karar vereceğiz. İzmir'i, eşim Oya kadar severim ama benim bir de yürekten bağlandığım Galatasaray'ım var.' ama Oya, Topağacı'ndaki evi boşaltıp, eşyaları İzmir'e götürmüş. olacak iş mi? O eşyaların bir çoğunu evlenirken Galatasaraylı taraftarlar hediye etmişlerdi. Ne derdim Galatasaraylı taraftarlara ben?
Rusya'da artık daralmaya başlamıştım. Nihayet Yeşilköy'e inmiştik ama gözlerime inanamıyordum, İzmirsporlu yöneticiler beni kaçırmaya gelmişlerdi hem de bavul dolusu para ile. Tabii Galatasaraylılar da korumaya.
Meğer biz Rusya'dayken kamuoyu ikiye bölünmüş, Oya mı kazanacak, ben mi? Ben Galatasaray'ı seviyordum elbette benim dediğim olacaktı ve Rüçhan Atlı'nın otomobiline biniyordum.
Önce bizim eve gittik. Kayınvaldem 'Buraya Galatasaraylılar giremez ' deyip kapıyı Rüçhan ağabeyin yüzüne kapamıştı. Hava elektriklenmiş eşimle tartışmıştık, yüzüklerimizi atmıştık. Bir basın toplantısı düzenleyerek 'Ben parayı Galatasaray'a tercih etmem ' diyor ve Galatasaray'da kalıyordum. Avukatım Süha Özgermi Karşıyaka adliyesindeki üçüncü celsede boşanma işini bitirmişti bile...
'' Sarı-kırmızılı renklere küçükten beri hayrandım. Galatasaray İzmir'e geldiğinde okuldan kaçar, maça giderdim. Bence Galatasaraylılık din gibi , mezhep gibi yerleşmiş , köklü bir inançtır. Galatasaray'ı işte bunun için tercih eder ve Galatasaraylılığımla her zaman gurur duyarım."
METİN OKTAY
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder