12 Dev Adam’ın Avrupa Şampiyonası Eleme Grubu heyecanı dün başladı. Ukrayna Milli Takımı’nı pek zorlanmadan “sükseli” bir şekilde mağlup ettik.
Tanjeviç önderliğinde, hazırlık maçları performansı iyi gözükmeyen, kadro istikrarını bir türlü yakalayamayan “12 Dev Adam”ın Ukrayna maçı öncesinde, başlayacak olan ciddi eleme grubu maçlarındaki performansı merak konusu idi
Sinan Güler gibi ekstra bir oyuncunun kadroda yer alıp geniş süreler alması, oyun içinde aktif rol üstlenmesi, sonuca yönelik oyun tarzının yükselerek sürmesi sevindirici bir gelişme.
Çok eleştirilen Tanjeviç’in, Barış Hersek ismi ile başlaması ( Ki kendileri son maçlarda takıma bayağı yararlı işlerde bulunmuştur. ) alkışlanası bir durumken, Tanjeviç’in klasik ilk beş başlatıp kötü performans gösterince onu bench’e mahkum olan oyuncular arasına katması, Tanjevic adına olumsuz bir hareket olarak akıllarda kaldı.
Ancak Milli Takım baş antrenörümüzün genç isimlere az da olsa destek vermesi, ucundan da olsa elinden tutması yine de bir tebessüm ettirmeye yeterli olmakta. Ancak asla bizleri tatmin edecek gibi durmamakta.
Genç oyunculara şans verilmeli diye hep bir ağızdan bağıra duralım, genç oyuncu sahada kalmalı diye de haykıralım. Evet, oyuncu yetiştirmek zor ama onu böylesi maçlarda oynatarak kazanmak daha bir zor ve yürek işi. Sabırlı olmaktan başka yapacak bir şeyimiz yok, ZAMAN ve SABIR. : )
Tekrar maça dönecek olursak hücum anlamında maçtaki hareketliliğimiz, perdelemelerle boyalı alandan kısaları dışarı çıkarıp, topu uzuna indirip, oynama düzeneği hücumumuz hareketli olunca tuttu. Özellikle Oğuz’un maç boyunca etkinliği, şut kullanma cesareti ve zamanlaması, topla buluştuğunda çembere dönmesi ve ribauntlardaki istekliliği ilerisi için önemliydi.
Bu maçla ilgili söylenecek son söz ise NBA’in en çok gelişme kaydeden oyuncusu olan ve tartışmasız günümüzün en popüler ve ‘İdol’ ismi Hidayet Türkoğlu’nun kaçırdığı bomboş smaç ve turnikesiydi. Maç içinde bu tür pozisyonlar olabilir, “Aaaaa bu kadar da olmaz, böyle kariyerli bir oyuncunun hakkı yok böyle hatalara.” demeyin.
Esas kaçırılan smaç ve turnikeden sonra olanlara bakın. 2001 yılındaki tadı damağımızda kalan evimizdeki şampiyonadan sonra katıldığımız her turnuva ve organizasyonda “12 Dev Adam” yerden yere vuruldu hep. Hep bencillik yüzünden ağır eleştirilere maruz kaldılar, takım için oynamıyorlar dendi, yüreklerini sahaya yansıtmıyorlar diye söylenildi duruldu.
Dünkü maçta ‘yıldızımız’ Hidayet, kaçırdığı bir turnikeden sonra topun takibini bırakmadan panyadan seken topu için yere atladı, yerde topu kapmak için mücadele etti ve topu kaparak takım arkadaşına kazandırdı.
Bir şeyler oluyor ve bir şeyler değişecek gibi. 2001 ruhu 2010’a doğru geri mi geliyor ne?
Sencer Özkal
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder