7 Eylül 2008 Pazar

Spor Akademileri ve Türk Sporu


Üniversitelerin beden eğitimi bölümleri için her yıl binlerce genç amansız bir mücadele ve kıran kırana bir rekabet veriyor. Amaç bu ülkenin beden eğitimcisi,spor yöneticisi,antrenörü olmak. Herkesin idealine ve işine saygılıyım ama gerçekleri de göz ardı etmemezlik olmaz hani.

Beden eğitimi ve spor yüksek okulu öğrencisi konumundakiler ve sporun hayatında ki önemi büyük olan bu arkadaşlarımız spor akademisi öğrencisi olmaktan muazzam derecede pişmanlar .

İnsanlar hep kendilerinden uzakta şeyler için umut ederler, onu bir türlü kaba sığdıramazlardır. Onlar için de bir zamanlar bu böyleydi. Hepsinin tek hayaliydi spor akademisi ve onun öğrencisi olmak ama görüldü ki ülkemde hayal kurmak , idealist olmak ve bazı şeyleri değiştirebilmek imkansızmış.

Birçok genç bu okullara girmek için ter döküyor , yazın sıcağında güneşin altında , oksijensiz salonlarda çalışıyor, birçok genç yıllarını spora vererek doğal olarak bu okullardan bir beklenti içinde oluyor ama biri geliyor yolda dahi yürümemiş önünden geçen topu dahi eğilip almamış , değil derbi maçı spor haberi bile seyretmemiş ama gelin görün ki o kişi tıngır mıngır elini kolunu sallayarak spor akademisine girmiş yüksek yüksek öss hampuanları ile.

Bu bir olumsuzluk bir motivasyon , istek kaybı yaratıyor . Gelin görün bir de bu öğrencilerin okul içindeki durumlarını isteklerini , ideallerini . Ortaya işte kısa yoldan para kazanmaya çalışan insanlar , sporcu tanımı aykırısı sporcular, başarısız takımlar ve organizasyonlar, altın madalyasız olimpiyatlar çıkıyor.

Evet konu nereden nereye geldi . Bu olaylar işte bu kadar uzun ve ehemmiyetli .Türk sporu ve sporcusu kimlere emanet ediliyor görün ve duyun . Gençlerimiz , yavrularımız kimler tarafından idare ediliyor işitin ve düşünün, sonra da karalara bağlamayın altınsız olimpiyatlar , kavgalı maçlar , şikeci sporcuların ardından...


Türk sporu ve spor eğitmeni kökünden başlanarak bir vizyon kazandırılmalı , nasıl ki bir şampiyon atlet küçükken bu spora başlıyor ve titizlikle eğitiliyorsa , o sporcunun yetiştiricisi de onun kadar eğitim görmeli , belli bir donanıma sahip olmalı .Belki ondan sonra altınlar, gümüşler gelir belki ondan sonra sporcu tanımımız , spoara bakış açımız değişir.


Sencer Özkal

Hiç yorum yok: