30 Ağustos 2008 Cumartesi

Gün Doğmadan Bir Şeyler Doğacak Mı?


Bogdan Tanjevic kimine göre bir basketbol profesörü kimine göre tam bir çılgın , bana göre ise fantezi meraklısı bir insan. Tanjevic allem etti kallem etti bu kadroyla başa çıkamıyorum dedi ve takımın önemli oyuncularını kadroya almadı mesela Mehmet Okur , Kaya Peker. Fakat ne olduysa bir önce ki turnuva için yaşlı denilip kadroya alınmayan Kerem Tunçeri formayı bu sefer sırtına geçirdi.

Tanjevic böyle giderse kadroda oyuncu bırakmayacağa benziyor herkese takıyor ve takışıyor , sırf bu mevzular yüzünden Serkan Erdoğan kadroda görünmüyor peki Serkan'da mı yaşlı ? Bogdan kendi içerisinde çok tutarsız bir durumda o İtalya'yı şampiyon yapan efsane isimle uzaktan yakından alakası yok sadece federasyon başkanının bütün Türk coach'lar ile kavgalı olmasından dolayı takımın başında.

Mehmet Okur'u kadroya almadı Tanjevic tamam anlıyoruz ve saygı duyuyoruz egolar , top kullanma isteği ve en fazla süre gibi durumlar tamam da, tek Hidayet üstüne kuracağım dediği takım da hiçbir şey oynamıyor hani o efsane kadrolarımız en kötü şut atabiliyordu , yüksek post ve çevresinden tehlike sayısı epey fazlaydı şimdi ise Hidayet ne yaparsa yapar çift haneye zor ulaşırsa bütün takım bakar gibi bir durum var.

Tanjevic şunu göremedi Almanya takımı da aşağı yukarı aynı felsefesi edinmişti Nowitzki ve diğerleri diye fakat Nowitzki'nin çevresinde başka bir atıcı olmayınca ve skor dağılımı tam sağlanamayınca Almanlar çok zor durumlara düştüler Olimpiyatları tek galibiyet ile kapayıp evlerine döndüler , zaten böyle olacağı Yunanistan'da ki elemelerde seyredenler için oldukça net görüldü.

Bizim baş rolümüz ise Hidayet'e verildi ama yan oyuncuların çoğu sınıfta kalmış durumda en son oynadığımız ve üçlük rekoru kırdığımız maça kadar şut bile sokamaz durumdaydık , en acısı Makedonya gibi bir takıma bile mağlup olduk eğer bu mağlubiyette Türk bir antrenör olsaydı vay onun haline direkt hastanelik edilirdi.

Kadro seçimi zaten başlı başına bir ilginçlik Galatasaray'da oynayan (sezon içinde görülmedi ama) Cemal Nalga kadroya alındı , ondan sonra mecburiyetten Fatih Solak ve Murat Kaya girdi kadroya bu isimlerden ne bekliyor anlamış değilim hani Fatih'in blokları hoşuna gidiyor desek üç dakikadan fazla süre almıyor Murat Kaya'nın asistlerine hayran diye baksak o da geçen sene en formsuz durumdaydı.

Zaten öyle kötü bir durumdayız ki yapılan Efes Cup turnuvası da bizim durumumuzla orantılı olarak üçüncü sınıf takımlar çağrılmış hani çocuklar bir kupa alsında belki bir şeyler çıkar gibi , Portekiz maçı biraz etkili oldu sanki takımımız potaya bakmaya başladı ve yüzdeler yükseldi tabi bu suni iyileştirmeler bize grup maçlarında ne kadar olumlu dönecek bakacağız.

Eski Efes Cup turnuvalarını hatırlıyorumda çok iyi takımlar vardı kıran kırana mücadeleler oluyordu en zayıf halka denilen takımlar bile fazla sırıtmadan mücadele ediyordu ama son sezonlarda yapılan bu turnuvalar sanki serisi devam etmesi gereken bir film gibi sürdürülüyor tabi böyle lanetleme iş yapılınca da kalite düşüyor fazla araştırmacı olunmuyor.

Fransa maçını iple çekiyorum orada da tam netleşmeyen durumlar var ama onlar bizim gibi değiller maç zamanı tam hazır olacaktır işte o zaman göreceğiz neler olup neler bitecek , aslında hani birinci de çıksak farketmez bu Tanjevic ve Turgay zihniyeti varken ileri gitmemiz epey zor.

Bu arada 2010 Dünya Şampiyonasını düzenliyoruz acaba salonlar ne durumda ?

Hiç yorum yok: